Şubat tatilinde İstanbul'a gittiğimizde Aksanat'ta MONOCHROME sergisini de gezdik.
"Küratörler: Ceren Arkman - Irmak Arkman
Sanatçılar: LIA, Memo Akten, Ouchhh, Quayola, Refik Anadol, Ryoichi Kurokawa, Selçuk Artut, Simon Heijdens, Zimoun
Monochrome sergisi dijital sanatın en saf haline odaklanıyor ve siyah-beyaz işlerin temelinde 1 ve 0‘lardan oluşan ikili bir sayı sistemine dayanan bu sanat dalının en iyi yansımaları olduğu düşüncesinden yola çıkıyor.
Tek bir rengin tonlarından oluşan ve bu nedenle renk çeşitliliğinin getirdiği olasılıklardan mahrum olan bu işlerin siyah beyaz estetiği gücünü çizgi ve geometriye duyduğumuz temel bir hayranlıktan alıyor. Minimal ama bir o kadar da hareketleri, yenilikleri ve teknolojileri ile kuvvetli ve dikkat çekici olduklarından bu işlerin izleyiciyi yakalamaları ve beğeni uyandırmaları aslında çok kolay. Aynı anda hem çok sade ve ulaşılabilir hem de çok karmaşık ve çok-katmanlı olan bu işler sadece yüzeyi izlemek isteyenler için de daha derin katmanlara dalmak isteyenler için de bir izleme keyfi sunuyorlar.
Kant’ın tanımıyla taklit, anlam, ve eğiticilik gibi kaygılardan uzak, sadece estetiğe dayalı “serbest güzellik” örnekleri olan bu işler en basit anlamıyla kendiliklerinden güzeller. Algılarımızla oynayarak deneyimleyip keyfini çıkarabileceğimiz alternatif mekanlar/dünyalar/doğalar yaratmayı hedefliyorlar. Bu anlamda, Monochrome herşeyin ötesinde izleyicisine keyif vermeyi hedefleyen bir sergi.
Monochrome sergisi dijital sanat profesyoneli ve küratör ikilisi Ceren ve Irmak Arkman tarafından geliştirilmiştir ve dünyaca ünlü dijital sanatçılar Ryoichi Kurokawa, LIA, Memo Akten, Quayola ve Simon Heijdens’ın yanı sıra İstanbul’un dijital sanat alanında dikkat çeken isimleri Selçuk Artut, Ouchhh ve Refik Anadol’dan işleri bir araya getirmektedir."
Sanatçılar: LIA, Memo Akten, Ouchhh, Quayola, Refik Anadol, Ryoichi Kurokawa, Selçuk Artut, Simon Heijdens, Zimoun
Monochrome sergisi dijital sanatın en saf haline odaklanıyor ve siyah-beyaz işlerin temelinde 1 ve 0‘lardan oluşan ikili bir sayı sistemine dayanan bu sanat dalının en iyi yansımaları olduğu düşüncesinden yola çıkıyor.
Tek bir rengin tonlarından oluşan ve bu nedenle renk çeşitliliğinin getirdiği olasılıklardan mahrum olan bu işlerin siyah beyaz estetiği gücünü çizgi ve geometriye duyduğumuz temel bir hayranlıktan alıyor. Minimal ama bir o kadar da hareketleri, yenilikleri ve teknolojileri ile kuvvetli ve dikkat çekici olduklarından bu işlerin izleyiciyi yakalamaları ve beğeni uyandırmaları aslında çok kolay. Aynı anda hem çok sade ve ulaşılabilir hem de çok karmaşık ve çok-katmanlı olan bu işler sadece yüzeyi izlemek isteyenler için de daha derin katmanlara dalmak isteyenler için de bir izleme keyfi sunuyorlar.
Kant’ın tanımıyla taklit, anlam, ve eğiticilik gibi kaygılardan uzak, sadece estetiğe dayalı “serbest güzellik” örnekleri olan bu işler en basit anlamıyla kendiliklerinden güzeller. Algılarımızla oynayarak deneyimleyip keyfini çıkarabileceğimiz alternatif mekanlar/dünyalar/doğalar yaratmayı hedefliyorlar. Bu anlamda, Monochrome herşeyin ötesinde izleyicisine keyif vermeyi hedefleyen bir sergi.
Monochrome sergisi dijital sanat profesyoneli ve küratör ikilisi Ceren ve Irmak Arkman tarafından geliştirilmiştir ve dünyaca ünlü dijital sanatçılar Ryoichi Kurokawa, LIA, Memo Akten, Quayola ve Simon Heijdens’ın yanı sıra İstanbul’un dijital sanat alanında dikkat çeken isimleri Selçuk Artut, Ouchhh ve Refik Anadol’dan işleri bir araya getirmektedir."
Sensörlerle İstiklal Caddesi'nin kalabalıklığının algılanıp eserlerin hareketlerinin değiştiğini öğrendim.
Eserlerin hepsinde hareket, renk değişimi veya ses mevcuttu.
Eserlerin hepsinde hareket, renk değişimi veya ses mevcuttu.
Sergiyi gezdikten sonra neden evimizde de bu sistemle birşeyler yapmıyoruz diye düşündüm.
En yakın zamanda evimde bu sisteme benzer birşeyler kurmayı hedefliyorum.
En yakın zamanda evimde bu sisteme benzer birşeyler kurmayı hedefliyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder